OYUN BİLGİLERİAilenizle birlikte mutlu bir şekilde New York'ta yaşayan bir polissiniz. Birgün işten eve dönüyorsunuz. İçeriden eşinizin çığlıkları geliyor, ardından da silah sesleri. Piyasaya yeni sürülen Valkyr isimli uyuşturucudan beyni dönmüş üç serseri eşinizi öldürüyor. İntikam için size daha önce teklif edilen DEA ajanlığını şimdi kabul ediyor ve Valkyr isimli sentetik uyuşturucuyu sokaklara dağıttığı tahmin edilen mafya örgütünün içine sızıyorsunuz (DEA: Drug Enforcement Administration).
Valkyr öyle bir uyuşturucu ki bir hastalık gibi yayılıyor, sokaklar uyuşturucunun etkisiyle cinayetler işleyen serserilerin kurbanlarının cesetleriyle dolu. Sizin gerçek kimliğinizi bilen arkadaşınız ve ortağınız Alex ile buluşmak üzere metro istasyonuna gidiyorsunuz, ancak arkadaşınız öldürülüyor ve New York polisi de peşinize düşüyor. Artık polis katili olarak aranan bir suçlusunuz. Üstüne üstlük içine sızdığınız mafya da polis olduğunuzu anlıyor... Artık tamamen yanlızsınız, kaybedecek birşeyiniz de yok. Hedefiniz masum olduğunuzu kanıtlayacak delilleri bulmak ve Valkyr işinin arkasındakilerden ailenizin ve Alex'in intikamını almak. Tabi bu arada etrafınızdaki herkese, polise ve mafyaya karşı dikkatli olmanız, kısaca öldürülmemeniz gerekiyor.
Hikaye ilerledikçe Valkyr'in basit bir uyuşturucu olmaktan öte birşey olduğunu, işlerin arkasında çok daha büyük güçlerin yer aldığınız, hatta karınızın bile tesadüfen değil, bilinçli olarak öldürtüldüğünü öğrenecek ve sadece intikam için hayatta kalmaya çalışacaksınız. Siz Max Payne'siniz...
Yapımı uzun zamandır devam eden, büyük bir merak ve sabırsızlıkla beklenen Max Payne sonunda tamamlandı, geçtiğimiz hafta başında piyasaya sürüldü ve action meraklıları işlerini güçlerini bırakıp Max Payne oynamaya başladılar. Neden mi? Çünkü, Max Payne orjinal içeriği ve harika oynanışının yanında, şimdiye kadar yapılmış "shooter" türü action oyunlarından sadece farklı değil, birçok yönden de üstün özelliklere sahip.
Oyunun konusu için diyebileceğimiz fazla birşey yok, iyi kurgulanmış kaliteli bir polisiye filmin senaryosuna sahip... ve eğer iyi bir action oyuncusuysanız oyunu tamamlamak için harcayacağınız süre de bir film kadar zaten. Film gibi dedik, ama konu size oyun boyunca bir film gibi değil bir çizgi roman gibi aktarılıyor...
Max Payne'i kurmak için sabit diskinizde full kurulum için 826MB, minimum kurulum için ise 529MB yere ihtiyacınız var. Bunun yanında oyunu en iyi özelliklerinden biri olan film gerçekçiliğinde grafikler için ise gerçekten "sıkı" bir sisteminiz olmalı. Kullandığım makina PIII 600, 256MB RAM, GeForce 2 MX ve SB Live Value olmasına karşın yeterince performans alabilmek için malesef bazı detayları kısmak zorunda kaldım. Bu arada nVidia çipli grafik kartınız varsa ve henüz yüklemediyseniz geçen ay resmi olarak yayınlanan 12.41 sürüm numaralı yeni detonator sürücüleri mutlaka indirin. En azından sürücülerden kaynaklanan problem yaşamamış olursunuz. Tabi bir de oyundan 3-4 gün sonra yayınlanan 1.01 numaralı 6+ MB'lık yamayı indirip eklemeyi düşünebilirsiniz.
Giriş kısmını fazla uzattık, artık oyuna dönelim...
Önce oyunun nasıl birşey olduğundan kısaca bahsedelim. Max Payne "tam" ve "saf" bir action-shooter, yani ateş edip adam öldürmekten başka birşey yapmıyorsunuz. Burada aklınıza bir soru gelebilir; "peki, farklı olan ne?"... İşte, Max Payne'i diğer shooter'lardan ayıran şeyler de bu sorunun cevabını oluşturuyor: oynanışa eklenmiş bazı orjinal detaylar ve zorluk seviyeleri. Elbette her yeni çıkan oyunda grafik kalitesi açısından ilerleme beklememiz doğal, Max Payne bunu film gerçekliğindeki grafik kalitesi ile yakalamayı başarmış. Ancak oyunda orjinal olan şey grafik kalitesi değil...
Oyunumuz tam bir action-shooter dedik, adamımızı üçüncü şahıs gözünden kontrol ediyoruz, ancak mouse ve klavye kontrolları bu türdeki çoğu oyunun tersine oldukça kolay. Max Payne'in kumandası aynı FPS oyunlarındaki gibi klavye + mouse kontrolu ile yapılıyor. kısacası kontrollar oyun sanki bir FPS olarak tasarlanmış ancak vazgeçilip 3rd person (üçüncü şahıs) bakışına dönüştürülmüş gibi kolay. Bunları da oyunun ana menüsünden ulaşabileceğiniz ayarlar (options) seçeneğinden istediğiniz gibi değiştirebiliyorsunuz. Oyun kontrollar açısından benden tam not aldı...
Oyunun en orjinal yerine henüz gelmedim, şu söylememiz gereken ufak detayları bitirene kadar biraz daha sabır lütfen...
Max Payne üçüncü şahıs gözünden oynanıyor dedik, yani Tomb Raider, Blade of Darkness ve Oni gibi. Bu üçü arasında Oni tam bir action oyunuydu, yani arada bir bulmaca çözmek yerine sadece bileğinize güvenmeniz gerekiyordu (bu oyunların incelemelerini de sitemizde bulabilirsiniz). Max Payne'de de aynen bileğinize, nişancılığınıza ve reflekslerinize güvenmeniz gerekiyor. Oyun boyunca kilitli kapı açmak için sadece iki kez anahtar bulmanız gerekiyor ve bu anahtarları da yandaki odalardan birinde buluyorsunuz. Zaten bunlar bulmaca amaçlı değil, sizi action'a biraz daha zorlamak için konmuş engeller. Evet, sözün özü Max Payne'de ateş edip adam öldürmekten başka birşey yapmıyorsunuz, ama bunu biraz daha "klas" yapıyorsunuz...
Evet, eminim ki birçok oyuncu da aynı şekilde düşünecektir, oyunun en orjinal yeri "bullet-time" denen ağır çekimler. Bunu biraz "Matrix" filmindeki ağır çekimde gösterilen sahnelere benzetebiliriz... Çok orjinal bir fikir ve matrix filminin yapımcılarını bile kıskandıracak kadar başarılı bir şekilde oyuna adapte edilmiş. Biliyorum, merak ettiniz, işte Bullet-Time şöyle birşey;
Bir FPS oynadığınızı düşünün. Köşeyi döndüğünüzde düşmanla karşılaşıp karşılaşmayacağınızı bilmiyorsunuz. Hızlı bir şekilde yan adım atarak düşmanı kontrol ediyorsunuz, veya, Soldier of Fortune ya da Thief oynuyorsanız köşeden kafanızı uzatıp bakıyorsunuz. Veya içi düşman dolu bir odaya dalmanız gerekiyor. Yani adamların karşısına geçip ateş edecek ve yolunuza devam edeceksiniz. Kısacası FPS'lerde kendinizi koruyacak hareketler yaparak (yuvarlanarak veya havada dalış yaparak) ateş etmeniz sözkonusu değil.
Bullet-Time ise burada devreye giriyor. Zamanı yavaşlattığınız ve herşeyi ağır çekim seyrettiğiniz, bu sırada reflekslerinizle tepkiler verip ve normal hareketler yapabildiğiniz yeni bir özellik. Aynı Matrix'teki gibi; sadece düşmanlarınızın verdiği tepkiler, havada uçan mermiler ve Max Payne'in kendisi ağır çekim hareket ediyor... bunu tam olarak nasıl anlatacağımı bilemiyorum, fakat, görmeniz gereken ve oyun boyunca sıkça kullanacağınız, kullanırken de zevk alacağınız harika bir özellik.
Bu özelliği iki şekilde kullanabiliyorsunuz. Birisi tamamıyla siz istediğiniz sürece devam ediyor. Tabi ki sınırsız değil; ekranın sol altında adamınızın sağlık göstergesinin sağında kum saatine benzer şeklin içi boşalana kadar buna devam edebilirsiniz. Bullet Time'ı bu şekilde kullanmaya Max Payne'i hareketsiz hareketsiz tuttuktan sonra ilgili tuşa basarak başlayabiliyorsunuz.
Diğer kullanım ise oyunda "Bullet Time combo" olarak adlandırılmış ve hareket halindeyken 3-4 saniye süreyle kullanabildiğiniz şekli. İleriye, sağa, sola vs. giderken "Bullet Time combo" tuşuna basacak olursanız Max Payne gitmekte olduğunuz yönde atlıyor ve bakmakta olduğunuz yöne doğru nişan alıyor. Özellikle Bullet Time combo'da adamınızı havadayken hareket ettirebiliyor ve bakış/nişan açısını değiştirebiliyorsunuz. Ancak bu değişim ağır çekim değil gerçek zamanlı gerçekleşiyor.
Bullet Time Combo örnekleri
Bullet Time gerçek hayatta insanların hiçbir zaman sahip olmadığı (belki de olamayacağı) ve birçok filmde "ah keşke şu adam gibi içeri dalıp ateş edebilseydim" dedirten sahnelerdeki hareketleri yapmanızı sağlayan harika bir özellik... Buna bilgisayarın yapay zekasını ve reflekslerini yenmeyi sağlayan bir nevi üstünlük veya hile bile denebilir . Adı ne olursa olsun veya nasıl tanımlarsak tanımlayalım action oyunlarında böyle birşeye ihtiyaç vardı ve bunu da ilk kez Max Payne ile gördük.
Max Payne üç bölüm ve bu bölümlerin altında da alt bölümlerden oluşuyor. Üç ana bölümün her biri oyunun (filmin mi deseydim?) konusunda veya Max Payne'in hedef ve amaçlarında temel değişikliklerin olduğu yerlerde başlayıp bitiyor. 1inci bölümden (9 level) 2nciye ve 2nciden (5-6 level) 3üncüye (7-8 level) geçişlerde Max Payne baygın oluyor ve bu sırada karısının ölümüyle ilgili olayları tekrar yaşayıp kendini sorguladığı bilinçaltına giriyor ve biraz sinir bozucu birer level daha oynamamız gerekiyor.
Yazının başında da söylemiştim, oyunun konusu oyuncuya bir çizgi roman gibi kare kare aktarılıyor, fakat seslendirmeleriyle birlikte. Bu seslendirmeler ise oldukça kaliteli yapılmış. Ayrıca, silah efektleri de inanılmaz derecede gerçekçi; her silahın kendine özgü sesi var ("o silahlardan herhangi birini kullandın mı da gerçekçi diyorsun" şeklinde dalga geçmeyin lütfen, bugüne bugün yüzlerce action oyunu ve film tecrübemizin yanında poligonda silah kullanmışlığımız da var yani ).
Max Payne'de birçok şey oluyor... Sahne sürekli değişiyor, sürpriz karşılaşmalar ve tuzaklarla birlikte action, oyunun sonuna kadar durmadan devam ediyor. Her detay düşünülmüş. Şahsen bir action oyununa başladığımda oyunda bir tuvalet varsa girip sifonu çekmeyi veya lavaboda musluğu açmayı mutlaka denerim. Bu bana oyunun ne kadar detaylı hazırlandığını gösteren işartelerden biridir (tuvalet sapığı )... Max Payne'de bu detayların çok daha fazlası yer alıyor. Ortalıkta bırakılmış sağlık veya silah/cephane gibi şeyler yok. Silah ve cephaneyi öldürdüğünüz adamlardan alabiliyor veya olabileceğini düşündüğünüz dolap veya yatak altı gibi yerlerde buluyorsunuz. Bilgisayarınızda yapacağınız ayarlarla, silahlardan çıkan boş mermi kovanlarının adedi, duvarlarda kalan mermi izlerinin adedi, karşınıza çıkan adamların görünüm çeşitliliği vb. birçok detayı istediğiniz şekilde belirlemeniz mümkün. Tabi herşeyi maksimum istiyorsanız minimum Pentium III 800, 256+ MB ram ve GeForce3 gibi bir sisteme sahip olmalısınız. Kendi makinamın özelliklerini iyi bulurdum, fakat bunun bile artık yetersiz kaldığını üzülerek gördüm.
Merminin gidişine bakın
Oyunu bitirmek için 10-15 saat gibi bir süre harcamanız gerekecek, ancak, bunun sizi tatmin edeceğiniz sanmıyorum. Ben oyunu zamana karşı oynanan "New York Minute" isimli zorluk seviyesinde bitirdim. Oyuna doğrudan bu seviyede başladığımdan diğer oyun modlarının ne işe yaradığını ancak bitirdikten sonra deneme şansım oldu. New York Minute modunda her seviyeye 1 dakika ile başlıyorsunuz ve süre bitmeden o seviyeyi tamamlamak zorundasınız. Elbette seviyeleri bu süre içinde bitirmenize olanak yok. Öldürdüğünüz her adam size ekstradan 3-5 saniye kazandırıyor. Emin olun bu moda girmeden diğerlerini denemiş olmayı çok isterdim, çünkü inanılmaz stres yaratıyor. Ancak bir kere başladıktan sonra yeni baştan başlamayı gözüm yemedi. Bittikten sonra toplam oynama süreniz oyunun programcı firması Remedy'nin süresiyle karşılaştırılıyor. Benimki 1 Saat 38 dakika idi, Remedy'nin süresi ise 46 dakika. Tabi adamlar neyin nerede olduğunu ve hangi level'ı nasıl geçeceklerini gayet iyi biliyorlar, benim gibi panik halde oraya buraya koşturup vakit yitirmiyorlar
Max Payne'deki zorluk seviyeleri aslında birer oyun modu. Oyuna ilk kez başlayacağınız zaman zorluk seviyeleri ekranından en üsttekiyle başlamanızı öneririm (benim gibi en alttakinden başlamayın, alışınca denersiniz). Her zorluk seviyesi farklı şeyler ifade ediyor. Örneğin vurulduğunuzda sağlık göstergeniz daha hızlı dolabiliyor veya düşman sayısı ve zekası daha fazla olabiliyor. Fakat oyunu hangi modda/zorlukta oynarsanız oynayın oyunun konusu ve akışı aynı...
Oyunda beni rahatsız eden şeylerden biri level başlarında veya sonlarında çıkan animasyonların atlanamıyor olmasıydı. Bunun dışında, tüm hikaye her ne kadar resimli roman gibi yazılı ve sesli aktarılsa da İngilizcenin aksanlı oluşu ve argo kelimelerin çokluğu konuyu takipte zorlanmaya neden oluyor. Tabi bu resimli roman aktarımı oyunun sonlarına geldikçe insanı sıkmaya başılıyor. Oyunun en büyük eksiği ise multiplayer oynanamıyor oluşu, ancak multiplayer oyunların popüleritesinin arttığı son yıllarda son derece başarılı single player bir oyunla karşı karşıya olduğunuzdan multiplayer'ı aramıyorsunuz (şimdilik).
Oyunun CD'sinde Payne için yeni modlar ve levellar geliştirmek için ekstradan bazı araçlar yer alıyor. Bunlar özellikle seviye tasarımına meraklı oyunculara hitap ediyor.
Oyunun Finlandiyalı programcı firması Remedy Entertainment'e teşekkür etmek lazım. Harika bir iş çıkarmışlar. 3DRealms ise burada aynı filmlerde olduğu gibi "yapımcı", yani producer. Geçtiğimiz 4 yıl boyunca Max Payne ile ilgili birçok haber duyduk. Ancak son 1-2 yıldır yayınlanan screenshot'lar dışında oyunla ilgili çok detaylı bilgimiz yoktu. Hatta, yayınlanan screenshot'lardaki görüntü kalitesi oyunda aynen yer alacak dendiğinde de fazla inanamadık. Oyunu alıp oynadık ve gördük ki söylenenlerin hepsi gerçekmiş. Kısacası Max Payne beklentilerin tümünü karşıladı denebilir. Action sevenlerin kesinlikle kaçırmaması gereken bir başyapıt...
OYUN HİLELERİOyunun hilelerini kullanabilmek için öncelikle bunları yazacağınız "konsol"u aktif hale getirmek gerekiyor. Bunun için oyunun kısayolunda değişiklik yapmak veya oyunu komut satırından şu şekilde başlatmak gerekiyor:
maxpayne.exe -developer
veya kısayol şuna benzer şekilde olmalı (örnek):
"C:\Program Files\Remedy\Max Payne\MaxPayne.exe" -developer
Bundan sonra [F12] tuşuna basıp konsol'u açın. Artık aşağıdaki kodları kullanabilirsiniz:
Kod Sonuç
god God Mode - ölümsüzlük
mortal God Mode kapanır
getallweapons Tüm silahlar
getinfiniteammo Sınırsız cephane
noclip No Clipping Mode - duvarlardan geçin, uçun
noclip_off No Clipping Mode kapanır
getbullettime Bullet-Time tükendiğinde otomatik doldurma
showfps Ekran tazeleme hızını gösterir
getpainkillers 8 PainKiller
c_addhealth ( 100 ) +100 sağlık
jump# Daha yükseğe zıplama (# yerine 10,20,30)
SetWoundedState Yaralanmış gibi yürüme
SetNormalState Normal yürüme
aşağıdakiler ise çeşitli silah/nesne verir:
GetBaseballbat
GetBeretta
GetBerettaDual
GetDualBeretta
GetDesertEagle
GetSawedShotgun
GetPumpShotgun
GetJackhammer
GetIngram
GetIngramDual
GetDualIngram
GetMP5
GetColtCommando
GetMolotov
GetGrenade
GetM79
GetSniper
GetHealth
GetPainkillers
GetBulletTime
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]